Geçinmek için harcadıklarımızdan arda birşeyler kalıyorsa eğer o kısmı, ya şahsi zevklerimize veya en azından tüketilmesi çok da mühim olmayan şeylere harcıyoruz. Ya da birikimlerimize ekleyebilmek için kenara ayırıyoruz.
Pasif Gelir Nedir? Uyurken Kazanç Sağlamak
Pasif gelir, birey açısından küçük bir efor veya çok az bakım gerektiren bir girişim yoluyla yani minimum aktivite ile kazanılan gelirlerin bütününe denir. Kelime anlamı olarak “Pasif”; en değerli kaynağınız olan zamanınızın çok azını harcamak veya hiç zaman harcamamak demektir.
Şayet birikim yapabilecek kadar kazanabiliyorsak ve aynı zamanda birikim yapabilecek kadar disiplin sahibiysek asıl olay burada başlıyor. İnsanlar para kazanabilmek için çok çaba gösterir, o parayla ihtiyaçlarını satın alabilmek için bazen hayret edilecek şekilde kendisini zorlar. Ama iş biriktirilen paranın değer kazanması olunca o kadar çok düşünmez.
En azından çevremde ve kendimde gözlemlediğim durum şimdiye kadar böyleydi. Oysa maddi anlamda insanı vezir veya rezil edebilecek olan bu birikimlerinizle ne yaptığınızdır. Örneğin “BES hesabına yatırıyorum ancak hangi fonlara yatırıldığını bugüne kadar kontrol etmedim.” diyen çokça beyaz yakalı arkadaşım var.
BES için büyük bir saçmalık diyenleri duymuşsunuzdur. Kısa vadeli yatırım araçlarında değerlendirilmeye çalışılmıştır, bir arkadaşın parası yerinde saymıştır, enflasyon oranında erimiştir ve sonra BES sistemini suçlamışlardır, eminim böyle olmuştur 😊
Bazılarımız da kazandığı parayı vadeli mevduata koyuyor sonra para eridi gitti diye hayıflanıyor. Vadeli mevduatta duran, yatırıma yönelmeyen paranın elbette bir hayrı dokunmaz. Biraz düşünüp kafa yormak ve en azından temel seviyede finansal okuryazar olmak için çabalamak gerekiyor. Burada biraz acımasız olacağım; kendi emeğine saygı duymuyorsan, çocuğunun geleceğine saygı göstermelisin.
Ne yalan söyleyim, ben de iş hayatına girdiğim günlerden yakın zamana kadar, yaklaşık 10 sene boyunca plansız şekilde kazandıklarımı harcadım. Allah’a şükür kazandığımdan kenara fazlasıyla kalıyordu ancak biriktirdiğim parayı sadece biriktirdim. Hiç umursamadım bankada öylece durdu.
Tabii o zamanlar pasif gelir hakkında bu kadar kaynak ve vizyon açıcı içerik de bulunmuyordu. Bu nedenle pasif gelir konusuna kafa patlatmadım, hatta aklımın ucundan dahi geçmedi. Durumu geç kavradım ancak pasif gelir aslında hayatın olmazsa olmazıymış. Önce çalışıyor ve birikim oluşturuyorsun, bir yerden sonra biriktirdiklerin senin için çalışmaya başıyor. Ne güzel değil mi?
Önce pasif geliriniz 1-2 faturanızı ödeyebilecek kadar az oluyor. Sonra tüm faturalar ve bir süre sonra belki kiranızı ödeyecek kadar. Hayali bize güzel ama tüm bu süreç zamanla oluyor. Bir yerden sonra bir de bakmışsınız sizin maaşınızı geçmiş 😊 Böyle bir durumda isterseniz yine çalışın ama sadece istediğiniz ve sizi mutlu eden işlerde çalışın, sonuçta artık pasif geliriniz var ve para akıyor.
Pasif Gelir İçin Ne Yapmalı?
Bir şirkete ortak olursunuz, şirket kazancından size her sene temettü verir. Eviniz olur, her ay kira geliri elde edersiniz. İş makineniz, taksiniz, büfeniz olur, birileri çalıştırır ve size kazancın bir kısmını verir. Bu örnekler içinde bulunduğunuz duruma göre elbette çeşitlendirilebilir.
Örnekte paylaştığım, ev, taksi, vb. örneklerin hepsi tek sefer yüklü para ödenerek alınabilecek şeyler. Bunlardan edinmeye çalışmak lazım ama olmuyorsa da olmasın. Enseyi karartmaya gerek yok. Düşük bütçelerle yapılabilecek ve orta / uzun vadede getiri sağlayabilecek pasif gelir yatırımları da var. Şirketlerden temettü almak 50-100 lirayla bile mümkün.
Örneğin; Ekim 2022 itibariyle 365 lira ödeyeyip 1 adet Ford Otomotiv Sanayi (FROTO) hissesi alıyorsunuz. Senede birden fazla defa temettü ödüyor. Hisse başına 5 lira temettü ödüyor, hayırlı olsun. 9 liraya Vestel Beyaz Eşya (VESBE) hissesi alıyorsunuz, 40 kuruş temettü ödüyor.
Erdemir (EREGL), Tüpraş (TUPRS) temettü ödemeleriyle meşhur hisse senetleri. VESBE örneğiyle devam edeyim; Her gün 9 liraya 1 hisse alsak ayda 30 hisse, senede 365 hisse eder. Tahminen 365 hisse karşılığında da senelik 300-350 lira civarı temettü verir.
Bir sene sonra telefon faturamızı ödemeye başlar, 3-5 tane daha böyle hisse alabilirsek 2-3 sene içerisinde elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarımızı ödemeye devam eder. Temettüleri harcamayıp tekrardan hisselere ekleme yaptığımızda ise yıllar geçtikçe bileşik getirinin gücüyle daha hızlı büyür.
Einstein’in ünlü sözünü duymuşsunuzdur:
Beş sene sonra bir bakmışızsınız kiranızı öder hale gelmiş. Peki ne yaptık taş attık da kolumuz mu yoruldu? Sadece hisse aldık, kenara koyduk ve başka da bir şey yapmadık. Güvendiğimiz, hissesini biriktirdiğimiz firmalar bizim için çalıştı. Birikimlerimizi başka alanlarda da değerlendirdik hesabımızdaki parayı büyüttük.
Yeni bir konut kampanyası denk geldi, uygun faiz, ödeme koşulları vs. derken ev aldık diyelim. Oradan da aylık düzenli geliriniz akar. Özetle gelir yaratan varlığa dönüştürebildiğimiz birikimler bizim için hayatı kolaylaştırabilir.
Buradan önemli olan detay “gelir yaratan varlık” tabiri. Pahalı arabalar ve pahalı eşyalar varlıktır ama gelir yaratmazlar. Hatta arabalar çok güzel gider kapısıdır. Arabalar üretim koşulları, küresel çip krizi, maliyetlerin değişkenliği vb. nedenlerle değer kazandı ancak bu sadece dönemsel bir durum. Normal zamanlarda arabanın TL cinsinden ikinci el fiyatının yukarı gidişini, değer artışı olarak olarak yorumlamayacak kadar aklı başında olduğumuzu umut ediyorum.
Kaskosu, muaynesi, periyodik bakımı, otoparkı, cezası, motorlu taşıtlar vergisi derken bir çocuk büyütür gibi masrafınız olur. Araba tabii ki ihtiyaç ve elbette kullanacağız. İhtiyacımızdan fazla, daha lüks bir arabaya gerek olmayabilir kısmını göstermeye çalışıyorum. Havalı, pahalı ve masraflı bir araba tercih edince nelerden vazgeçiyoruz? Daha fazla pasif gelir yaratma fırsatından. Her şeyi kararında yapmak iyidir.
Ayda 100K maaşı olan birisi için bu ikilemi çözmek biraz kolay, temel ihtiyaçların üstüne keyfi harcamaları ne kadar koyarsa koysun hala yeterli miktar kalıyor, onu da akıllıca yatırırsa o birikim yıllar içinde bir 100K da pasif gelir elde etmesini sağlayabilir.
Fakat maaş ne kadar düşük olursa geleceğimiz için bugünkü keyiflerimizden biraz daha ödün vermek zorunlu hale geliyor. Önemsiz harcamaları kısarak ve temel harcamalarımızda da daha bilinçli harcama yaparak daha fazla birikim yapılabilir.
Birikimleri akıllı kullanma kısmı biraz riskli. Dolandırıcılar her zaman yüksek getiri vaat eder. Kimse sizin geleceğinizi sizin kadar umursamaz, paranıza sahip çıkın!
Son bir not, keyif aldığınız hobileriniz varsa, bu hobilerinizi de işe dönüştürüp boş zamanlarınızda ek gelir sağlayabilirsiniz. Bu ek geliri de yine gelir yaratan varlıklara yatırırsanız ivmenin açısı daha da artar .
Haftasonu kampçılık etkinlikleri düzenleyen bir muhasebeci mesela 😉